Disleksi yazma bozukluğu, kişinin yaşına, zeka kapasitesine ve eğitim düzeyine göre değişmektedir. Nörolojik veya duyusal bir eksikliğe bağlı değildir. Ancak yazma bozukluğu okul performansını olumsuz etkilemektedir. Aynı zamanda günlük yaşamda yazmayı gerektiren durumlarda zorluklara yol açar. Bu bozukluğu yaşayan bireylerde;
- Heceleri yanlış yazma,
- Yazım ve noktalama hataları yapma
- Bozuk el yazısı gibi belirtiler görülmektedir.
Yazma Bozukluğunun Görülme Sıklığı
Disleksi yazma bozukluğu görülme sıklığı tam olarak bilinmemekle birlikte, okul çağı çocukları arasında %3 ile %10 arasında olduğu tahmin edilmektedir. Bu bozukluğun aile geçmişinde benzer bir bozukluk öyküsü olan bireyler arasında daha sık görüldüğü düşünülmektedir.
Yazma Bozukluğunun Nedenleri
Disleksi yazma bozukluğu nedenleri arasında ifade bozukluğu, algısal ve ifade edici dil bozuklukları ve öğrenme güçlükleri bulunmaktadır. Beynin merkezi bilgi işlem alanlarında nörolojik veya bilişsel eksiklikler veya işlev bozukluklarının varlığı da bu bozukluğa yol açabilmektedir. Kalıtsal yatkınlık, kısa dikkat süresi ve kolay uyarılabilme gibi mizaç özellikleri de yazma bozukluğunda rol oynayabilmektedir.
Yazma Bozukluğunun Tanısı ve Tedavisi
Yazma bozukluğunun tanısı, kişinin zeka kapasitesine göre beklenen yazma performansının altında kalmasıyla konulmaktadır. Bu tanının doğrulanabilmesi için kişinin yaygın gelişimsel bozukluk veya zeka geriliği gibi durumları olmaması gereklidir. Yazma bozukluğu, iletişim bozuklukları, okuma bozukluğu, görme ve işitme bozuklukları gibi diğer durumlarla karıştırılmamalıdır.
Tanı sürecinde, öncelikle standart bir zeka testi uygulanarak kişinin zeka kapasitesi değerlendirilmektedir. Yazma bozukluğu olan çocuklarda, heceleme güçlükleri, dilbilgisi hataları, yanlış kelime kullanımı ve bozuk el yazısı gibi belirtiler görülmektedir. İlerleyen sınıflarda, bu belirtiler daha belirgin hale gelir ve çocukların akademik performansları olumsuz etkilenmektedir.
Tedavi sürecinde destekleyici yazma yöntemleri etkili olabilmektedir. Bu tedavinin yoğun, sürekli ve birebir uygulanmasıyla başarılı sonuçlar elde edilebilmektedir. Özel eğitim kurumlarında bu amaçla günde iki saate kadar yazma dersleri uygulanabilmektedir. Tedavi sürecinde ebeveynlerin desteği ve işbirliği de büyük önem taşır. Yazma bozukluğuna eşlik eden diğer öğrenme güçlükleri ve duygusal sorunlar da uygun psikiyatrik tedavi ile ele alınmalıdır.
Eğitim İçin Öneriler
Disleksili bireyler için özel olarak hazırladığımız dijital ürünler, kitaplar ve diğer eğitim içeriklerimize ulaşmak için tıklayınız.